237 Uitgangs-taal vodka ister misiniz beyfendi? bu gece 4'e kadar... Vodka ister misiniz beyfendi? Bu gece 4'e kadar açığız. Evet rock türkçe pop müzik çalıcak bu gece.Bu gece boş musun? buradan nereye gideceksin? burası baya sıcak oldu istersen içerde devam edelim. patrondan izin aldıktan sonra beraber çıkarız. gecenin bitiminde beraber devam ederiz. lehçesi u.s. ve ingliz olursa sevinirim. Gemaakte vertalingen Would you like to drink vodka, sir? | |
264 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" herzaman gülümsüyorsun ve mutlu görünüyorsun ben... herzaman gülümsüyorsun ve mutlu görünüyorsun ben seni hep mutlu gördüm hadi itiraf et mutlu olduğunu bu bizim küçük sırrımız olacak :) Onunla görüştük ama daha sonra o benim telefonlarıma cevap vermedi neden bilmiyorum ama umursamıyorum hayat devam ediyor biliyorsun :) birgün görüşelim tamammı öptüm kendine iyi bak Gemaakte vertalingen You are always smiling and you look happy. | |
| |
| |
85 Uitgangs-taal -sevdiğinde- sevdİğİnde çekİp gİtme zamanı gelmİştİr. göğüslerİnİn arasına başını sakla, nefes al , yürü , çek gİt Gemaakte vertalingen When you love... | |
259 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Üzülme Beni Kaybettin Diye Zaten Kazan ma... Üzülme Beni Kaybettin Diye
Zaten Kazanmamıştın Hiçbir Aşk Titremez Sonuna Kadar Sen de İnanmıştın
Birimiz Ayakta Kalmalıydı Sadık Kalmalıydı Yeminlere Bunu Ben Başardım Canım İkimizin Yerine
Bundan Böyle Hasret Olsun Hayatta En Güzel Düşün Benle Yaşadıklarını Unut Yaşamadıklarını Düşün
tesekkur
-- diacritics edited -handyy- Gemaakte vertalingen Don't be sorry for losing me | |
| |
| |
30 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Esta noche bailamos... Esta noche bailamos Quédate conmigo bu sözler enrique ıglesias'ın Bailamos adlı şarkısında geçiyor.. bana yardımcı olursanız cok sevinirim... Gemaakte vertalingen Bu gece dans edelim. Dance | |
155 Uitgangs-taal izin isteme size bişey sorcaktım.türkiyeye gitmek zorundayım.para sorunları vede annem ameliyat olcak o yüzden gitmek zorundayım.izin verirmisiniz lütfen ingilizce dersinden bırakmazsanız sevinirim. Gemaakte vertalingen I would like to ask you something. | |
| |
| |
424 Uitgangs-taal canım senle olmak istiyor. Nasıl oldu anlayamadım Tanıştık Birdenbire Nedenini sorma boş yere Seni kucaklamak geldi içimden Kendimi tutamadım işte geldim yanına Anladım sendin aradığım hayatım boyunca Kim koşup açmaz hemen aşk kapıyı çalınca Yalnız yaşamak zor beklemek ondan da zor Çektiklerim artık yeter gel benimle ol Mantık irade kuvvet Sevince pek işlemiyor İnanmazdım sevgiye Gülerdim ben herkese Derdim; insan kısmetini kendi bulur isterse Oysa sözler kadar boş insan sevince Kalbim sanki deli gibi seni görünce Gemaakte vertalingen I want to be with you | |
| |
| |
454 Uitgangs-taal Çalışkan ve sorumluluk sahibi bir insanım... Çalışkan ve sorumluluk sahibi bir insanım. Çevreme kolay uyum sağlayamam ama gayet neşeli ve dışadönük biriyim. Samimi olduğum insanlarda belli başlı özellikler ararım. Arkadaşlarımın genellikle dürüst, güvenilir, disiplinli insanlar olmasına dikkat ederim. Ayrıca bekletmekten ve bekletilmekten hiç hoşlanmam. Dakiğimdir ve başkalarının da dakik olmasını beklerim. Sosyal yaşamda gürültücü olduğum söylenemez. Sakin bir insanım. Günlük yaşantımda temizliğe dikkat ederim. Aynı zamanda pratik ve dikkatliyim. Organize etmeyi seven bir yapı var. Arkadaşlar bir iş için gerek. Acil... Lehçe U.S. İngiliz olabilir. Teşekürler.. Gemaakte vertalingen I am a responsible and hardworking person. | |
372 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Neden düştün gözümden neden hislerin hep yalan?... Adam gibi
Neden düştün gözümden neden hislerin hep yalan? Nedense biz seninle,mutluluğu paylaştık hep uzaktan. Aşk ızdırap denizi,şaşırdım ben kapıları, garip bir umutsuzluk,sardı dört bir yanımı. Akıllandın mı bilinmez,yoksa herşey sıradan mı?
Adam gibi yürekli ol çık karşıma bak yüzüme, Yalandı de,unuttum de,aldattım de,bağır yüzüme, Senin kokun,senin dokun,senin tadın yetmedi de, Sokaktaki köpek kadar gururlu ol bağır yüzüme. Gemaakte vertalingen Like a decent person | |
| |
| |